31 Mayıs 2016 Salı

Şiir üzerine

"uçmayı anımsa
kuş ölümlüdür" (F. Ferruhzad)

          Bu kadar kısa ve öz.
          Bazı şiirler vardır, bazı şiirlerin bazı dizeleri vardır hatta -daha da ileri gideceğim- bazı şiirlerin içinde geçen bazı sözcükler -tek bir sözcük kimi zaman- vardır. O an o duygunun içinde olduğun için mi yoksa gerçekten çok güçlü oldukları için mi -hiç yaşamadığın bir duyguyu sana hissettirecek kadar güçlü; seni hiç görmediğin, bilmediğin yerlere götürecek kadar güçlü; geçmişi, şimdiyi ve geleceği içine sığdırabilecek kadar güçlü- böyle etkileyici oluyorlar, bilmiyorum.
          Yukarıdaki dizelere bakınız. Her okuduğumda beni aynı şekilde, hayır aynı şekilde değil, her okuduğumda beni öncekinden çok daha fazla etkileyen dizeler.
          Şiir öyle bir şey ki her zaman okunmaz. Aslında belki de sanat eserlerinin tümü öyledir de şu an o kadar genişletmeyeceğim konuyu. Şöyle desem, "Şiir ne zaman okunursa okunsun onun derinliğine ulaşmak ya da onu tam olarak anlayıp hissetmek tam olarak mümkün olmayacaktır. Her zaman eksik bir şeyler kalacaktır." düşüncelerimi biraz daha iyi ifade etmiş olacağımı sanıyorum.

PİRİNÇ

      İçeri girdiğimde soba yanıyordu usul usul. Loş odanın ölgün aydınlığında, fırlayarak, her tarafı yakıp kül etmek için çıldıran azgın, ...